Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Dijital olanın insana dair tasarlanması gerekliliği ile iç içe bir bakışla konuları ele aldığımız bu kategoride görsel tasarımdan kullanıcı deneyimine, araştırma tekniklerinden kişilik tiplerine kadar bir çok konuya ışık tuttuk.
Her şeyden önce, bir bütünlük sağlanmış, kompozisyonun her kısmına dengeli bir şekilde dağıtılmış öğeler, kullanıcının arayüzle karşılaştığı andaki hissiyatını olumlu yöne doğru çekecektir. Tasarım konusunda dengenin yeri, önemi ve farklı denge tipleri hakkında bilmediklerini bu yazımızdan öğrenebilirsiniz.
E-ticarette kredi kartı ile ödeme alırken nelere dikkat etmeliyiz, müşteriye kolay yolu nasıl göstermeliyiz? Cevabı, hazır kullanıcı arabirimleri incelemeleri ile birlikte yazımızda.
Limitli içerik tüketme kapasitesinin, artan içerik miktarına yeterli gelmediği noktada ortaya çıkacağı düşünülen probleme dair ortaya atılan teze kısa ve tanıtıcı bir bakış attık.
Görsel sanatlarda boş alan bırakma endişesini ifade eden, latince kökenli horror vacui kavramının temel özelliklerinden, zaman içinde bu algının nasıl bir değişime uğradığından, çeşitli alanlardan örnekler yardımıyla bahsetmeye çalıştık.
Obama’yı Beyaz Saray’a taşıyan font, bir deneyimin başlangıcı olarak ifade edilebilir. Gotham yaygın şekilde kullanıldı ama Obama, sadece kullanmakla kalmadı, mitinglerde söyledikleriyle, fontun ismini hafızalara kazıdı.
Yalınlık, büyük ve yenilikçi ürün tasarımının ilk adımıdır. Fakat yalınlık, minimalist stille sıkça karıştırılır. Gelin, aslında yalın gözüken minimal ürün arabirimlerinin sahip olduğu gizli karmaşıklığa göz atalım.
Mobil kullanıcılar denince pek çok kişinin aklına o kalıplaşmış sürekli hareket halinde, dikkat süresi bir keçininkine eşit ve Mobil Kullanıcı Dikkat Eksikliği Bozukluğu yaşayan insan görüntüsü geliyor. Peki, gerçekten mobil kullanıcıların dikkati dağınık mı? Tabii ki. Ama bilgisayar önünde otururken, TV izlerken veya bir araba sürerken de dikkatimiz bir o kadar dağınıktır. Dikkat dağıtıcı etkenler her yerde mevcut, sadece mobil dünyaya has bir olgu değiller.
"Hele kullanıcıyı bir kaydedelim, gerisi kolay" ile vira bismillah diyen sevgili girişimciler, e-ticaret sistemleri servis/ürün yöneticileri, web analiz uzmanları... Kullanıcı Kazanım Metrik Tekerlemeleri'nden dilediğinizi seçin; click through rates, cost per click, cost per lead, conversion rate ya da cost per acquisition.
Geleneksel iktisadın bize öğrettiğinin aksine, insanlar dikkatlice hazırlanmış maliyet ve kaynak analizleri sonucunda hareket etmezler. Araştırma sonuçlarınında ortaya koyduğu gibi kararlarımızı mantıklı ve bilinçli düşünceden daha çok duygularımızla alıyoruz. Ancak, mantıksızlıkğımız tahmin edilebilir bir şey. Bu nedenle iyi tasarımcılar insanların karar verme mekanizmasını öğrenebilir ve kullanılabilirliğin bir adım ötesine giderek davranışlarımızı etkili şekilde yönlendirebilen ürünler yaratabilirler. Detaylar UX Efsanesi #29'da! Şöyle Buyrun...
Sayfa içinde yer alan objelerin aralarında ve etrafında bulunan veya genel sayfa yerleşimdeki beyaz alan ya da “negatif alan”, genelde görmezden gelinir ve ihmal edilir. UX Efsanesi #28'de, beyaz alanın web arabirimi tasarımında ne kadar önemli olduğuna göz atıyoruz.
Çoğu durumda kullanıcılar, bir ürünün ne için ve ne amaçla geliştirildiğiyle ilgilenmezler. Ürünü kullanmak için bir yol bulur ve ona bağlı kalırlar. Bu ve benzeri kullanıcı deneyimi anomalilerini tespit edip, ürününüzün evrimini onlarla savaşmak yerine onlarla gelişecek şekilde tasarlamalısınız.
Menü tablarının ya da aşağı açılan menülerde yer alan öğelerin sayılarını kısıtlarken George Miller’ın öneridiği sihirli rakam 7’yle sınırlamak yanlış. Miller’ın orijinal teorisi insanların kısa süreli hafızalarında 7’den (+/- 2) fazla öğeyi tutamadıklarını öne sürer. Oysa bir web sayfasında bilgi görünür durumda olduğu için, kullanıcıların herhangi bir şeyi hafızasında tutmasına gerek kalmaz ve böylece daha çok sayıda seçenekle başa çıkabilirler.