Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
İş dünyasında başarılı olmak için oyunlardaki gibi kısayollar arıyor, hep daha fazla kazanç ve başarı sağlayacak en kolay yöntemleri deniyoruz. Growth Hacking işte tam bu noktada imdadımıza yetişiyor. Hızlı ve stabil büyüme için tüm ipuçlarına bu kategoriden erişebilirsiniz.
Hayalinizi ve idealinizi gerçekleştirme, bağlandığınız fikrin sonuna kadar peşinden gitme ve inandığınız değerlere göre hayatınızı devam ettirme bir çok girişimciyi motive eden unsurlardır. Bunların yanı sıra kişinin hayatını idame ettirmesi ve girişimini daha ileri seviyelere taşıması için gerekli olan “duygusal” motivasyon araçları da mevcut. AARRR! metriklerinin detaylıca incelendiği yazı dizimizin son üyesi Revenue (Gelir) makalesine hoş geldiniz.
Pazarlama çalışmaları için harcanılan eforu azaltmayı, doğru kişilere en güvenilir kaynaklardan ulaşmayı kim istemez? İstemsizce de olsa, severek kullandığınız markaların savunucusu olduğunuzun farkında mısınız?
Start-up'lar için başarılı olmanın anahtar noktalarından birisi şüphesiz müşteri kayıp oranı dediğimiz (yabancı kaynaklarda churn rate olarak geçer) metriği olabildiğince aşağılara çekmektir. Özellikle SaaS girişimler iş ve gelir modellerini oluştururken müşteri bağlılığını sağlamayı esas edinerek hareket ederler. Müşteri kayıp oranını istenilen seviyede tutmak, girişimlerin sayısının artması ve değişen kullanıcı davranışları nedeni ile her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.
AARRR! metriklerini anlattığımız serinin ikinci makalesinde, kullanıcıların web sitesi ile hedeflediğimiz şekilde etkileşime girmeleri için nasıl teşvik edebileceğimizi öğreniyoruz.
AARRR metrikleri serisinin ilk bölümünde kullanıcı edinimi (acquisition) konusunu ele aldık.
Son 10 yılda bu altyapının üzerine onlarca özellik eklenen Google Analytics'in içinde sessizce uyumakta olan canavarların birinden bahsedelim istedik: Benchmarking.
Birden çok araç kullanarak ortaya çıkardığınız bir analizi tek bir ortam aracılığıyla yapmak, üstelik kullanıcı deneyiminde "Abi adamlar ne güzel düşünmüş" dedirtecek 1-2 parlak fikirle karşılaşmak. İşte Hotjar'ı böyle özetleyebiliriz.
Evet Growth Hacking, start-up ile özdeşleşmiştir ve bu yanlış değildir. Ancak start-up'lar için geliştirilen bir yöntem olsa dahi acaba grown-up'lar için kullanılamaz bir şey midir? Gelin biraz burayı kaşıyalım.
Nasıl deneyim olmadan "kullanıcı"nın bir anlamı olmuyorsa, kullanıcı olmadan da "büyüme"den veya onu "sürdürülebilir kılma çabası"ndan bahsetmenin anlamı olmuyor. Gelin, hem sürekli birbirleriyle kavga eden hem de birbirlerinden asla ayrılamayacak bu ikilinin ilişkilerine hızlıca bir göz atalım.
Birçok yöneticinin ve iş sahibinin kullanıcı geri bildirimlerini toplama ve değerlendirme noktasında gerekli hassasiyeti göstermediklerini üzülerek görmekteyiz. Girişimlerin başarısızlık nedenlerinin başında bağlılık (retention) konusunda yapılan yanlışlar yer almakta.
Organizasyon içerisinde farklı departmanlara ve ekiplere sahip olabilirsiniz. Oluşturulacak Growth ekibinin üyeleri de bu departmanlara ait kişilerden oluşalabilir. Bu ekipler arasındaki en önemli farkı Growth perspektifi oluşturacaktır.
Bugün sizlere gerçek hayat örnekleriyle deneyimleyerek modüllerin doğru şekilde yerlerine oturmasını sağladığımız bir işbirliğinden söz etme gururunu yaşıyorum.