Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Günümüzde online birçok araç ile sizin için önemli olan metrikleri belirleyebilir ve analizlerini yapabilirsiniz. Ancak birçok kişi ve kurum için sorunun kökü şu soruya dayanıyor: Doğru metrikleri, organizasyonun amacına uygun KPI'ları nasıl belirleyeceğim?
Projelerimizde daha kolay yönetilebilir ve takip edilebilir bir kod yapısı oluşturabilmek için tartıştığımız zaman CSS ile ilgili nasıl bir yapı oluşturabileceğimiz konusunda CSS preprocessor'leri kullanmaya başladık. Diğer CSS preprocessor'lerin de hemen hemen aynı işleri yapabilmesine rağmen bizim Sass kullanmaya başlamamızdaki en önemli etken, çok fazla ve düzenli kaynaklara erişebilmemiz oldu.
Bugünün iş hayatı, reklamdan pazarlamaya, İnsan Kaynakları'ndan finansa kadar birçok alanda ham veriyi adeta vakumlayan iş süreçleri üzerinden işlem görüyor. Peki veri deyince, matematik de otomatikman sürece dahil oluyor mu?
Amazon’un hem mükemmel, hem de kendini kanıtlamış özellikleri olsa da ne yazık ki bunlar her e-ticaret sitesinde işe yarayan şeyler olmayabiliyor. Bu, başkalarının tasarımlarından ilham almayacağınız anlamına da gelmiyor, ancak neden başarılı olduklarını ve size ne gibi faydalar sağlayabileceğini de bilmelisiniz.
Hayatımıza yavaş yavaş yeni bir terim daha giriyor: Drip Marketing. E-posta ile dijital pazarlama yaparken, potansiyel müşterilerinizi, satış süreçlerinizin içerisine doğru zamanda çekmeyi, otomasyonla desteklenmiş mesaj gönderimleri aracılığıyla mümkün kılmak istiyorsanız, bu yazıya ve içerdiği referans bağlantılara göz atmanızı öneririm.
Evet itiraf ediyorum ben de bir Spotify hayranıyım. Yalnız kullanıcı olarak değil, büyüme yapılarına baktığınızda gördüğünüz growth hikayelerindeki hamlelerin, neredeyse hepsinin anlattığımız ve savunduğumuz sistematiklerle aynı hizada olduğunu gören, bu işe soyunmuş bir profesyonel olarak hayranım diyebilirim.
Birçok tasarımcı wireframe’leri ve comp’ları “lorem ipsum” içeriği ile oluşturur. “Lorem ipsum” kullanmak, estetik olarak hoş ancak gerçekçi olmayan bir tasarım ile sonuçlanır. Daha kötüsü, içerik ikincil öncelikteymiş gibi bir izlenim yaratır.
Prototip nedir ve ne değildir konusunda her zaman bir kavram karmaşası olmuştur. Müşterinize sunduğunuz ürün prototipine “bu ne kadar çirkin bir tasarım” veya “bu tasarımın son hali mi?” gibi tepkiler almanız olasıdır. Buna alışın ve moral bozmamak için o tepkilere odaklanmayın.
Son dönem web tasarım trendleri içerisinde web tipografi olarak adlandırılan dışarıdan çağrılan fontlarla kullanıcı arayüzündeki tipografiyi özelleştirmek ve tarayıcının desteklediği font setinden bağımsızlığını ilan etmek çok moda oldu. Eğer siz de “Peki bu modanın beraberinde getirdiği katma değerin bir de marjinal maliyeti var mı?” diye düşünenlerdenseniz, işte bu yazımız tam sizler için...
İnternetin ilk yıllarında, birçok web tasarımcısı, Flash animasyonları gereğinden fazla kullanarak internet bağlantısı yavaş olan veya Flash oynatıcısı olmayan kullanıcıları tamamen gözardı ederdi. Bu ilk uygulamalarda, temel kullanılabilirlik prensipleri de ihmal edilirdi. Bu yüzden teknoloji kökten kullanışsız veya erişilemez olmakla eleştirilirdi. Acaba Flash günümüzde nasıl kullanılıyor? Devamı UX Efsanesi #18'de!
İnsanlar yazılarınızı görmezden geliyorsa onlarla nasıl iletişim kuracaksınız? İyi bir web deneyimi ancak iletişim bariyerlerini aştıktan sonra tasarlanabilir. O halde işte size yeni nesil web kullanıcısının dikkatsizliğine karşı kullanabileceğiniz birkaç püf noktası…
Attribution Model denilen kavrama göre mantalite şudur: Çoğu zaman insanlar tek bir yoldan ürününüzle etkileşime geçip size dönüşüm sağlamaz. İnsanlar genelde bir çok farklı kanaldan ürününüzle ilgili iletişim bombardımanına maruz kalır ve bir noktada dönüşüm sağlanır.