Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Bir kullanıcının, bir ürün, hizmet ya da sistemden belirli faydalar sağlamak amacıyla, belirli hedeflere erişmek için tecrübe ettiklerine, yani o üründen bütünsel bir bakış açısıyla edindiği tecrübeye dair tüm bildiklerimizi bu kategoride derledik.
Geleneksel iktisadın bize öğrettiğinin aksine, insanlar dikkatlice hazırlanmış maliyet ve kaynak analizleri sonucunda hareket etmezler. Araştırma sonuçlarınında ortaya koyduğu gibi kararlarımızı mantıklı ve bilinçli düşünceden daha çok duygularımızla alıyoruz. Ancak, mantıksızlıkğımız tahmin edilebilir bir şey. Bu nedenle iyi tasarımcılar insanların karar verme mekanizmasını öğrenebilir ve kullanılabilirliğin bir adım ötesine giderek davranışlarımızı etkili şekilde yönlendirebilen ürünler yaratabilirler. Detaylar UX Efsanesi #29'da! Şöyle Buyrun...
Sayfa içinde yer alan objelerin aralarında ve etrafında bulunan veya genel sayfa yerleşimdeki beyaz alan ya da “negatif alan”, genelde görmezden gelinir ve ihmal edilir. UX Efsanesi #28'de, beyaz alanın web arabirimi tasarımında ne kadar önemli olduğuna göz atıyoruz.
Proje Paydaşları Toplantısı Projenin kapsamını, gereksinimlerini ve risklerini anlamak için, projeye dahil olacak proje sahipleri ile yapılan toplantıyı / görüşmeyi tanımlar. Artısı: Müşterinin projeyle alakalı belirtmek istediği birçok konu bulunur. Fakat karşınızdaki proje sahibi 1 kişiden değil de birçok kişiden oluşuyorsa, projenin hedefleri / kapsamı ile alakalı bilgi almanın ve projenin sınırlarını çizmenin yollarından biri de bu […]
Kullanıcı deneyimi için tasarım yapmak, kullanılabilirliği sağlamaktan çok daha geniş bir amaca sahiptir. Kullanılabilirlik, insanların yapmak istediklerini kolayca başarabilmelerini sağlar. UX dizayn, bundan çok daha fazlasını kapsayarak, insanlara haz dolu ve anlamlı bir deneyim sunmayı hedefler.
Konu kullanıcılardan geri bildirim almaya geldiğinde, amaçları tamamen farklı olmasına rağmen genellikle kullanıcı testleri ve odak grubu çalışmaları arasında karmaşa yaşanır. Gelin bu konuya göz atalım ve bu karışıklığı gidermeye çalışalım.
Rapor sonuçlarında gördüğünüz tüketicilerinizle tanışmak, ihtiyaçlarını anlamak, ürününüzle onun arasında sağlam bir ilişki kurmak istiyorsanız her şeyden önce onun bir insan olduğunu kabul etmelisiniz. Bu konuda Persona’lar size B+ kişisinden çok daha yardımcı olacaktır. Hem böylece yaptığınız araştırma sonuçlarını da çöpe atmamış olursunuz.
Craigslist gibi örneklere baktığımızda, estetiği tamamen görmezden gelen kullanılabilirlik özelliklerine sahip olduklarını görürüz. Fakat, estetiğin bir fonksiyonu vardır. Çekici şeyler, daha iyi çalışırlar.
Çoğu durumda kullanıcılar, bir ürünün ne için ve ne amaçla geliştirildiğiyle ilgilenmezler. Ürünü kullanmak için bir yol bulur ve ona bağlı kalırlar. Bu ve benzeri kullanıcı deneyimi anomalilerini tespit edip, ürününüzün evrimini onlarla savaşmak yerine onlarla gelişecek şekilde tasarlamalısınız.
Menü tablarının ya da aşağı açılan menülerde yer alan öğelerin sayılarını kısıtlarken George Miller’ın öneridiği sihirli rakam 7’yle sınırlamak yanlış. Miller’ın orijinal teorisi insanların kısa süreli hafızalarında 7’den (+/- 2) fazla öğeyi tutamadıklarını öne sürer. Oysa bir web sayfasında bilgi görünür durumda olduğu için, kullanıcıların herhangi bir şeyi hafızasında tutmasına gerek kalmaz ve böylece daha çok sayıda seçenekle başa çıkabilirler.
Yoksa siz hiç wireframe, mockup ve prototip tanımlarının birbirinin içerisine geçtiği bir toplantıda bulunmadınız mı? Bizler bulunduk. Gelin doğrusunu öğrenelim...
Halen çoğu firma, kullanılabilirlik testlerinin “pahalı ve lüks ekipmanlar gerektiren” - haftalarca zaman alan - uzun soluklu bir süreç olduğunu düşünüyor. Halbuki bugün, kullanılabilirlik testlerini çok daha hızlı, pratik ve - eskiye göre - makul bütçelerle yürütebilmek mümkün.
Sayılar her zaman tüm hikayeyi anlatmayabilir fakat hızlı aksiyon / karar almanızı sağlayabilecek, değerlendirme yapabileceğiniz datayı size verir.