Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Bir kullanıcının, bir ürün, hizmet ya da sistemden belirli faydalar sağlamak amacıyla, belirli hedeflere erişmek için tecrübe ettiklerine, yani o üründen bütünsel bir bakış açısıyla edindiği tecrübeye dair tüm bildiklerimizi bu kategoride derledik.
Pek çok kurum Yeni Coca-Cola (Coke) veya Aeron sandalyeleri gibi geçmişte yaşanmış araştırma fiyaskolarını göz ardı ederek, insanlara internet sitelerinde veya hizmetlerinde ne tür değişiklikler görmek istediklerini sormaya devam ediyor. İnsanlara sorarken şunu unutmamak gerekir: insanlar gelecekteki davranışlarına dair kendinden emin ancak yanlış tahminlerde bulunabilirler; özellikle yeni ve aşina olmadıkları bir tasarım kendilerine sunulduğunda. Bir şeyi kullanmayı hayal etmekle, onu gerçekten kullanmak arasında büyük bir fark vardır. Dahası, insan tercihleri oldukça istikrarsızdır. Gelin, kullanıcı araştırmaları yaparken nelere dikkat etmek gerektiğini UX Efsanesi #21'de okuyalım.
Amazon’un hem mükemmel, hem de kendini kanıtlamış özellikleri olsa da ne yazık ki bunlar her e-ticaret sitesinde işe yarayan şeyler olmayabiliyor. Bu, başkalarının tasarımlarından ilham almayacağınız anlamına da gelmiyor, ancak neden başarılı olduklarını ve size ne gibi faydalar sağlayabileceğini de bilmelisiniz.
Birçok tasarımcı wireframe’leri ve comp’ları “lorem ipsum” içeriği ile oluşturur. “Lorem ipsum” kullanmak, estetik olarak hoş ancak gerçekçi olmayan bir tasarım ile sonuçlanır. Daha kötüsü, içerik ikincil öncelikteymiş gibi bir izlenim yaratır.
İnternetin ilk yıllarında, birçok web tasarımcısı, Flash animasyonları gereğinden fazla kullanarak internet bağlantısı yavaş olan veya Flash oynatıcısı olmayan kullanıcıları tamamen gözardı ederdi. Bu ilk uygulamalarda, temel kullanılabilirlik prensipleri de ihmal edilirdi. Bu yüzden teknoloji kökten kullanışsız veya erişilemez olmakla eleştirilirdi. Acaba Flash günümüzde nasıl kullanılıyor? Devamı UX Efsanesi #18'de!
Jakob Nielsen’ın da aralarında bulunduğu kullanılabilirlik uzmanları uzun süre ana sayfanızın, sitenizin en önemli alanı olduğunu savundular. Bu yüzden de çok sayıda arayüz tasarımcısı ve geliştiricisi hala en çok emeği ana sayfa tasarımına harcıyordu.
Eğer sizler de benim gibi wireframe ile aklınızdaki bilgi mimarisini patern ve anti-paternleri ile bir şablon içerisine aktarma, interaksiyon kurgularını hazırlarken sayfalarca çizim yapma delisiyseniz bu yazı muhtemelen hoşunuza gidecektir. Keza bu yazıda 1970'lerden bugüne wireframing ve prototyping süreçlerine derinlemesine bakacağız.
Web sitelerinde, kullanıcılar genellikle, tetikleyici kelimeleri gözleriyle ararlar, arama fonksiyonuna ise, istedikleri gibi bir gezinti bağlantısı bulamadıkları durumda başvururlar.
İdeal dünyada kullanıcıların web sayfanızın tümünü tarayarak aradıkları ufacık bir bilgiyi bile bulması beklenir fakat araştırmalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Kullanılabilirlik testleri gösteriyor ki kullanıcılar gözlerine çarpan ilk mantıklı seçeneği tercih ediyor. Kullanıcıların tercihlerini nasıl yaptıklarını öğrenmek için UX Efsanesi #15'e mutlaka göz atın.
Kullanıcı deneyimi, sadece arabirim tasarımlarından önce değil, aynı zamanda yeni bir özellik eklerken de olması gereken bir süreçtir. Bu süreç içerisinde uyabileceğiniz ve kullanıcıyla olan iletişiminizi kolaylaştıracak kısa bir liste hazırladım. Hazırsanız başlıyoruz!
Bir web sitesi tasarımı yaparken, herkesin sizin gibi olduğunu varsaymak basittir. Fakat bu, kuvvetli bir ön yargıya sebep olur ve süreç yetersiz bir tasarımla sonuçlanır.
Kullanıcı deneyimi çalışmaları zaman ve emek isteyen süreçlerdir. Bir çok ürün ve web sitesi bu konuda uzmanlaşmış departmanlar ile birlikte çalışır. Ezbere yapılan geliştirmeler ve başka vaka örneklerinden alınan sonuçlar çoğu zaman mevcuttaki problemleri çözmeye yetmez. Yine de bazı ufak ipuçları vardır ki hiç olmamasından çok daha iyidir. İşte onlardan 10 tanesini sizler için derledik. Kullanıcı deneyimi bütçesi ayıramayan siteler için bir ipucu yazısı hazırladık.
Birçok araştırma gösteriyor ki, ikonları hatırlamak zordur ve ikonlar çoğu zaman verimsizdirler. Microsft Outlook’un araç çubuğu buna iyi bir örnektir. Çoğu projede ikonların doğru şekilde tasarlanması ve uygulanması çok zordur ve fazlaca test gerektirir.