Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Kullanıcı deneyimi hakkında duyduklarınızı unutun! SHERPA ekibi tarafından özenli ve etkili bir şekilde Türkçeye çevrilen “UX Myths” içerikleriyle kullanıcı deneyimi hakkındaki bilgilerinizi efsanelere değil, kanıtlara dayandırın. Türkçe’ye kazandırılmış ve kullanıcı deneyimi alanındaki en kapsamlı içerikler olan UX Efsaneleri serisi, SHERPA ekibinin özverisi ve SHERPA Blog’un değerli katkılarıyla Türkiyeli kullanıcı deneyimi meraklıları ile buluşuyor.
SHERPA Blog 2015 yılının Ocak ayında yeni bir misyonla canlanmaya başladığında yayınladığımız ilk içerik, o dönemde Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşan kullanıcı deneyimi kavramını doğrularıyla ve yanlışlarıyla her kesimden insana anlatmamızı mümkün kılan UX Efsaneleri’ydi. SHERPA Blog’da bir dönemi geride bırakır ve yepyeni bir dönemin kapılarını aralarken UX Efsaneleri (UX Myths) içeriklerinin yaratıcısı Zoltán Kollin ve Zoltán Gócza’yı ağırladık.
Yalınlık, büyük ve yenilikçi ürün tasarımının ilk adımıdır. Fakat yalınlık, minimalist stille sıkça karıştırılır. Gelin, aslında yalın gözüken minimal ürün arabirimlerinin sahip olduğu gizli karmaşıklığa göz atalım.
Mobil kullanıcılar denince pek çok kişinin aklına o kalıplaşmış sürekli hareket halinde, dikkat süresi bir keçininkine eşit ve Mobil Kullanıcı Dikkat Eksikliği Bozukluğu yaşayan insan görüntüsü geliyor. Peki, gerçekten mobil kullanıcıların dikkati dağınık mı? Tabii ki. Ama bilgisayar önünde otururken, TV izlerken veya bir araba sürerken de dikkatimiz bir o kadar dağınıktır. Dikkat dağıtıcı etkenler her yerde mevcut, sadece mobil dünyaya has bir olgu değiller.
Apple'ın iPod'u, nasıl da hemen, MP3 oynatıcı piyasasını alt üst etti değil mi? Amazon ise kitap satış işini göz açıp kapayıncaya kadar değiştirmedi mi? Dışarıdan bu şekilde gözükse de, aslında öyle olmadı.
Birçok kişi kullanıcı deneyimi tasarımının arayüzün taslağını yapmakla sınırlı olduğunu düşünür. Ancak, kullanıcı deneyimi tasarımı çok geniş bir süreçtir. Merak ediyorsanız UX Efsanesi #31'e göz atın.
Konu bir arabirimin kullanılabilirliğinin test edilmesine geldiğinde, eğer konu hakkında uzman görülen biri kontrol ettiyse o zaman teste gerek olmadığı düşünülür. Fakat insanlar nadiren tahmin ettiğiniz gibi davrandığından, bir uzman majör kullanılabilirlik problemlerini bulsa da, kullanılabilirlik testleri her zaman şaşırtıcı sonuçlar verir. Kullanılabilirlik testi ve uzman kontrolleri hem çok kullanışlı hem de genelde birbirinden farklılıklar gösteren sonuçlar verir. Bu nedenle, genel tavsiye her iki tip sonucu birleştirerek daha geniş bir alanda arabirim analizine sahip olunmasıdır. Kullanıcıların nasıl davranacağını bulmak (uzmanlar için de) neden bu kadar zor? Detaylar UX Efsanesi #30'da! Şöyle Buyrun...
Geleneksel iktisadın bize öğrettiğinin aksine, insanlar dikkatlice hazırlanmış maliyet ve kaynak analizleri sonucunda hareket etmezler. Araştırma sonuçlarınında ortaya koyduğu gibi kararlarımızı mantıklı ve bilinçli düşünceden daha çok duygularımızla alıyoruz. Ancak, mantıksızlıkğımız tahmin edilebilir bir şey. Bu nedenle iyi tasarımcılar insanların karar verme mekanizmasını öğrenebilir ve kullanılabilirliğin bir adım ötesine giderek davranışlarımızı etkili şekilde yönlendirebilen ürünler yaratabilirler. Detaylar UX Efsanesi #29'da! Şöyle Buyrun...
Sayfa içinde yer alan objelerin aralarında ve etrafında bulunan veya genel sayfa yerleşimdeki beyaz alan ya da “negatif alan”, genelde görmezden gelinir ve ihmal edilir. UX Efsanesi #28'de, beyaz alanın web arabirimi tasarımında ne kadar önemli olduğuna göz atıyoruz.
Kullanıcı deneyimi için tasarım yapmak, kullanılabilirliği sağlamaktan çok daha geniş bir amaca sahiptir. Kullanılabilirlik, insanların yapmak istediklerini kolayca başarabilmelerini sağlar. UX dizayn, bundan çok daha fazlasını kapsayarak, insanlara haz dolu ve anlamlı bir deneyim sunmayı hedefler.
Konu kullanıcılardan geri bildirim almaya geldiğinde, amaçları tamamen farklı olmasına rağmen genellikle kullanıcı testleri ve odak grubu çalışmaları arasında karmaşa yaşanır. Gelin bu konuya göz atalım ve bu karışıklığı gidermeye çalışalım.
Craigslist gibi örneklere baktığımızda, estetiği tamamen görmezden gelen kullanılabilirlik özelliklerine sahip olduklarını görürüz. Fakat, estetiğin bir fonksiyonu vardır. Çekici şeyler, daha iyi çalışırlar.
Çoğu durumda kullanıcılar, bir ürünün ne için ve ne amaçla geliştirildiğiyle ilgilenmezler. Ürünü kullanmak için bir yol bulur ve ona bağlı kalırlar. Bu ve benzeri kullanıcı deneyimi anomalilerini tespit edip, ürününüzün evrimini onlarla savaşmak yerine onlarla gelişecek şekilde tasarlamalısınız.