Alışveriş sepetiniz şu an boş
Tüm eğitimlere göz atarak ilgi duyduklarını sepetine ekleyebilirsin.
Bir kullanıcı deneyimi blogu olarak doğan SHERPA Blog, en güçlü olduğu konuda iftiharla sunar: Girişimciler için UX. Kullanıcının, bir ürün, hizmet ya da sistemden en optimum şekilde nasıl faydalanabileceği ve girişimcilerin bunu kullanıcılarına nasıl sağlayabileceğine dair bütünsel bir bakış açısı bu seride seni bekliyor. Kullanıcı Deneyimi (UX) alanında daha fazlasını öğrenerek girişimini daha yükseğe taşımak için bilgi birikimini artırmana yarayacak tüm SHERPA Blog içerikleri burada.
Tasarımcıların ve geliştiricilerin ürettikleri uygulamaların ve web sitelerinin daha kullanılabilir olmasını sağlamak için danışabilecekleri ve inceleyebilecekleri en iyi kaynaklardan biri kılavuzlardır.
Çok sayıda ve çok çeşitli veriyi gruplayarak ve paketleyerek işlemenizi sağlayan bir yöntem var: Bağıntı şemaları oluşturmak.
Kullanıcı deneyimi alanında eşik noktası (UX tipping point) nedir, Jared Spool ve Jacob Nielsen gibi sektör profesyonelleri konu hakkında neler diyor? UX Researcher Tuğba Erdem yazdı.
Her test, ürünün gelişimi için bir öğrenim sunar ve ne kadar çok test yapılırsa kullanıcı deneyimi açısından mükemmeliyete o kadar yaklaşılır. A/B testi de bu mükemmeliyete giden en pratik yollardan biridir. Peki test öncesi, esnası ve sonrasında nelere dikkat etmeli, nasıl bir yol izlenmeli?
Hayatımızdaki pek çok markanın tasarım süreçlerinde, yaratıcı takıma rehberlik eden çeşitli standartlar bulunur. Marka kimliği, görsel ve içerik başta olmak üzere, birçok alanda marka kültürü ve tasarım prensiplerini temsil eden bu standartların dokümante edilmesiyle stil rehberleri (style guide) oluşturulur.
Yakın zamana kadar “ürün” dendiğinde, akla sadece malzeme veya mağazalarda satılan fiziki cihazlar gelirdi. Fakat bu terim günümüzde “dijital” ürünleri de kapsayan bir evrenin merkezine yerleşti; fiziki ürünlerin dijital ekranları veya uygulamalar da artık ürün olarak adlandırılmaya başlandı.
Ürün ya da servis tasarımında, yanlış bir problemi çözmeye odaklanan bir özellik nasıl başarısız olacaksa; kullanıcı deneyimi analizinde yanlış metriğin takip edilmesi de o kadar anlamsızdır.
Kullanılabilirlik ile arzulanabilirlik kavramları UX projelerinde sık sık karşımıza çıkar ve bu ikisini birbirinden ayırmak çok önemlidir. Neden mi? Çünkü kullanılabilirlik, kullanıcı deneyiminin en temel seviyesidir ve kullanılabilirlik olmadan değerli bir kullanıcı deneyimi yaratmak zordur.
Bir web sitesini ziyaret eden insanların farklı motivasyonlarını, alışkanlıklarını ve davranış biçimlerini bilmek, tasarımcılara, farklı kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan çok daha kullanılabilir bir site tasarlama imkanı verir. Her bir e-ticaret kullanıcısı eşsiz olsa da, motivasyon ve davranış olarak diğer kullanıcılarla birçok ortak özellik taşır.
Kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak fonksiyonaliteyi keşfetmek, iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilmek için birinci görev. İkincisi ise; kullanıcıları en çok ihtiyaç duydukları spesifik fonksiyonlara yönlendirmek. Kullanıcılar bir sonraki adıma karar verme süreçlerinde tıkanırlarsa; kafalarının karışması, hayal kırıklığı yaşamaları veya sitenizi terk etmeleri ihtimaller dahilinde.
Kullanıcıların bir mobil siteye neden ihtiyacı olduğunu düşünmek yerine, "Bir mobil uygulamaya veya bir mobil web sitesine ihtiyacımız var!" yaklaşımıyla hareket etmek, ne yazık ki kullanıcı odaklı bir yol izlemek anlamına gelmiyor.
Bilgi, hiç şüphesiz ki çağımızın en önemli değeri. Bilgiyi gerçekten değerli yapan ise anlaşılabilir ve erişilebilir oluşu. Artık hemen hemen her konuda, son derece kapsamlı içeriklere saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Ancak bu verilerin sadece kısıtlı bir kısmını anlamlandırabiliyor, doğrulabiliyor ve neticede nitelikli bilgi olarak edinebiliyoruz. İşte tam burada bilgi mimarisinin önemi ortaya çıkıyor.